Erstellt von Beyhan Kurt
vor mehr als 2 Jahre
|
||
aç 'Yemek yiyor çünkü aç.'
adınız 'Adınız ne?'
ama 'Çok şişmandı ama zayıfladı.'
anlayışlı 'Hasan anlayışlı değildi.'
avukat 'Hakan beş yıldır avukat.'
bahçe 'Bahçede elma ağacı var.'
bakkal 'Bakkala gidiyorum.'
balkon 'Bu evde hiç balkon yok.'
basın toplantısı 'Onlar basın toplantısı yaptı.'
bilet 'Sinema için bilet alıyorum.'
bir şey 'Bir şey almak istiyorum.'
cömert 'Avukat çok cömertti.'
çarşı 'Çarşıdayken çocuklar okuldan geldi.'
çoğu zaman 'Çoğu zaman derslere katılıyorlar.'
dindar 'O dindar bir kadındı.'
dişçi 'Ben dişçiydim.'
durak 'İş arkadaşım durakta bekliyor.'
düşünceli 'O bugün çok düşünceli.'
eczane 'Sen eczanedeyken ben dışarıda bekledim.'
enteresan 'Enteresan bir makale okudum.'
gece 'Dün gece fırtına vardı.'
geçen 'Geçen yıl çok karlıydı.'
genellikle 'Florida genellikle çok nemli.'
hevesli 'Bütün üyeler hevesliydi.'
heyecanlı 'Onun eşi çok heyecanlıydı.'
hırslı 'Başkan Obama hırslı mı?'
iddiacı 'İddiacı insanları sevmiyorum.'
İngilizce 'İngilizce bilmiyorum.'
iyimser 'Ben iyimser değil miydim?'
kahvaltı 'Kahvaltı sırasında deprem oldu.'
kalabalık 'Sokakta büyük bir kalabalık var.'
kalkış 'Kalkış için hazır mısınız?'
kötümser 'Neden bu kadar kötümsersin?'
kış 'Bu ülkede kış var mı?'
kızgın 'Mike Tyson boks maçı sırasında çok kızgındı.'
kilise 'Her Pazar kiliseye gidiyoruz.'
kişi 'O çok kibar bir kişi. '
kişilik 'Kişilik testi yapmadım.'
klima 'Bu otelde hiç klima yok.'
kolay 'Bu sorular kolaydı.'
manzara 'Güzel bir manzaraydı.'
numara 'Bu numaralar farklı.'
oda 'Bu odada kaç kişi var?'
okyanus 'Uçak okyanusa düştü.'
olarak 'Diplomat olarak çalışıyorum.'
orası 'Orası çok sıcak.'
özel 'Sherlock özel bir dedektiftir. '
pahalı 'Rolex çok pahalı saat yapıyor.'
rahat 'Kırmızı koltuk çok rahat.'
resim 'Bu resim hiç güzel değil.'
resmi 'Resmi görüşmeler başladı.'
sefir 'Yeni Sefir geldi.'
sessiz 'Parti çok sessizdi.'
sinirli 'Sinirliyken bana yaklaşma.'
şimdilik 'Şimdilik her şey güzel.'
tarafsız 'O gazeteci tarafsız değil.'
tenha 'Konser tenhaydı.'
tip 'Ne tip müzik dinlersiniz?'
toplantı 'Cem Bey toplantıya gelmiyor.'
ucuz 'Bu ev on yıl önce ucuzdu.'
uzak 'Lokanta uzaktı.'
uzun 'O konuşma çok uzundu.'
Vali 'Vali Bey işe bisiklet ile gidiyor.'
varış 'Varışa 10 dakika kaldı.'
yakın 'Hastahane buraya yakın mı?'
yalnız 'Bugün evde yalnızım.'
yarım 'Yarım elma yedim.'
yarın 'Yarın diyete başlıyorum.'
yer 'Endonezya çok uzak bir yer.'
yönetici 'Yönetici bir iş gezisine gidiyor.'
ayırtmak 'Bir oda ayırtmak istiyorum.'
bakmak 'Kedilere baktım.'
başlamak/-A 'Yeni derse başladınız mı?'
beklemek 'İstasyonda tren bekledik.'
bilmek 'Doğru cevabı bilmiyorlar.'
binmek 'Ayla trene bindi.'
dinlemek 'Arabada haber dinledik.'
dinlenmek 'İşten sonra dinlendik.'
gezmek 'Sanat müzesinde gezdim.'
görüşmek 'Büyükelçi kimle görüştü?'
hissetmek 'Nasıl hissettin?'
inmek 'Galiba otobüsten erken indik.'
izlemek 'Dün televizyon izlemedim.'
kalkmak 'Sabah 5'te kalktık.'
katılmak 'Herkes toplantıya katıldı.'
koşmak 'Kim parkta koştu?'
satmak 'Arabayı sattı.'
seyretmek 'Güzel bir film seyrettiler.'
sormak 'Gazeteci başkana bir soru sordu.'
uğramak 'Bakkala uğradınız mı?'
yazmak 'Bir mektup yazdım.'