Turkish Basic Course Unit 09 with Sentences

Beschreibung

Karteikarten am Turkish Basic Course Unit 09 with Sentences, erstellt von Beyhan Kurt am 21/05/2022.
Beyhan Kurt
Karteikarten von Beyhan Kurt, aktualisiert more than 1 year ago
Beyhan Kurt
Erstellt von Beyhan Kurt vor mehr als 2 Jahre
4
3

Zusammenfassung der Ressource

Frage Antworten
faydalı 'Size göre bu kitap faydalı mı?' useful 'According to you, is this book useful?'
değişiklik 'Hükümet değişiklik yapmak zorunda.' change 'The government has to make changes. '
heyet 'Bizim yeni bir heyete ihtiyacımız var.' delegation 'We need a new delegation.'
sence 'Sence,Türkçe kolay mı?' according to you 'According to you, is Turkish easy?'
şirket 'Şirketin yeni bir muhasebeciye ihtiyacı var.' company 'The company needs a new accountant.'
yabancı 'Yabancı müzik dinlemeyi seviyorum.' foreigner; foreign 'I like to listen to foreign music.'
affetmek/-I 'Bunca şeyden sonra seni affetmem imkansız.' to forgive 'It's impossible for me to forgive you after all this.'
arzu etmek/-I 'Ne arzu edersiniz?' to wish 'What would you wish?'
belirtmek 'Başkan bunun önemli bir şey olmadığını belirtti.' to state 'The president stated that there isn't anything important.'
çalışmak 'Çok yorgun olmama rağmen çalıştım.' to attempt/try 'I worked despite being very tired.'
eklemek/-A 'Her yıl sınıfa yeni biri ekleniyor.' to add 'Every year a new person is added to the class.'
emretmek/-A&-I 'Ne emredersiniz efendim?' to order 'What would you order sir?'
engellemek/-I 'Yüksek sesli müzik çalışmasını engelledi.' to hinder 'The high volume music hindered his studying.'
hazırlamak/-I 'Yarınki toplantı için bir rapor hazırladım.' to prepare 'I prepared a report for tomorrow's meeting.'
hoşlanmak/-DAn 'Onun davranışlarından hoşlanmıyorum.' to enjoy 'I don't enjoy his/her behavior.'
ısrar etmek/-DA 'Her konuda çok ısrar ediyorsun.' to insist on 'You insist on every topic.'
istemek/-I 'Müdür Fatih'in de toplantıya katılmasını istiyor.' to want 'The manager wants Fatih to join the meeting also.'
izin vermek/-A 'Babam gece dışarı çıkmama izin vermedi.' to give permission 'My father didn't permit me to go out at night.'
karar vermek/-A 'Henüz karar vermedim.' to decide 'I haven't decided yet.'
karışmak/-A 'Başkasının işine karışma!' to interfere 'Don't interfere with others' business!'
karşı çıkmak/-A 'Milletvekilleri yeni tasarıya karşı çıktı.' to oppose 'The representatives opposed the new bill.'
kızmak/-A 'Ev ödevini yapmamasına rağmen öğretmeni ona kızmadı.' to get angry 'Despite not having done his homework, his teacher didn't get mad at him.'
korkmak/-DAn 'Teyzem uçağa binmekten çok korkuyor.' to be afraid 'My aunt is afraid of getting on a plane.'
mani olmak/-A 'Arkadaşı içkili araba kulanmasına mani oldu.' to hinder 'His friend hindered him from driving drunk.'
memnun olmak/-A,DAn 'Bizimle partiye gelmene memnun olduk.' to be pleased 'We are pleased about your coming to the party with us.'
müsaade etmek/-A 'Kalemini almama müsaade eder misin?' to permit 'Would you permit me taking your pencil?'
neden olmak/-A 'Sigara ölümüne neden oldu.' to cause 'Cigarettes caused his death.'
nefret etmek/-DAn 'Devamlı ofiste çalışmaktan nefret ediyorum.' to hate 'I hate continuously working in the office.'
önermek/-I 'Onun daha çok çalışmasını önerdik.' to suggest 'We suggested he works more.'
önlemek/-I 'Polis olayları önledi.' to prevent 'The police prevented the events.'
rica etmek/-I 'Benim doğruyu söylememi rica etti.' to request 'S/he requested from me to tell the truth.'
sebep olmak/-A 'Bu hastalığa ne sebep oldu?' to cause 'What caused this illness?'
sevinmek/-A 'Bu habere çok sevindim.' to be pleased 'I am very pleased for these news.'
sıkılmak 'Bu filmden çok sıkıldım.' to get bored 'I got bored with this movie.'
söylemek/-A 'Tatilde ne yaptığınızı söyleyin.' to tell 'Tell what you did on the holiday.'
şikayet etmek/-DAn 'Müşteri soğuk çorbadan şikayet etmedi.' to complain 'The customer didn't complain about the cold soup.'
tavsiye etmek/-I 'Hangi ülkede çalışmamı tavsiye edersiniz?' to recommend 'Which country do you recommend I work at?'
teklif etmek/-A&-I 'Bu araba için kaç lira teklif ettiler?' to propose 'How many liras did they propose for this car?'
üzülmek/-A 'Çocuklar tatile gidemedikleri için çok üzüldüler.' to be sorry 'The children were sorry they couldn't go on vacation.'
yardım etmek/-A 'Lavaboyu tamir etmeme yardım edecek misin?' to help 'Will you help me repair the sink?'
yol açmak/-A 'Alkollü sürücü kazaya yol açtı.' to cause 'Drunk driver caused the accident.'
Zusammenfassung anzeigen Zusammenfassung ausblenden

ähnlicher Inhalt

Turkish Basic Course Unit 01
Beyhan Kurt
Turkish Basic Course Unit 07 with Sentences
Beyhan Kurt
Turkish Basic Course Unit 07
Beyhan Kurt
Turkish Basic Course Unit 08
Beyhan Kurt
Turkish Basic Course Unit 04
Beyhan Kurt
Turkish Basic Course Unit 03
Beyhan Kurt
Turkish Basic Course Unit 05
Beyhan Kurt
Turkish Basic Course Unit 09
Beyhan Kurt
Turkish Basic Course Unit 10
Beyhan Kurt
Turkish Basic Course Unit 08 with Sentences
Beyhan Kurt
Turkish Basic Course Unit 10 with Sentences
Beyhan Kurt