Hjjjo

Description

Bmkp
Recep Yılmaz
Mind Map by Recep Yılmaz, updated more than 1 year ago
Recep Yılmaz
Created by Recep Yılmaz over 5 years ago
58
0

Resource summary

Hjjjo

Annotations:

  • Biri dedi: "Nedendir, haml-i emanet olan, mertebe-i azîme. Yalnız insanoğlu onunla tekrim edilmiş, onunla halife olmuş?" Derim: "Zira o evsat, ﺧَﻴْﺮُ ﺍﻟْﺎُﻣُﻮﺭِ ﺍﻟْﺎَﻭْﺳَﻂُ Kâinatın vücudu, bir şekl-i mahrutidir, sivri ucunda cüz'-i lâyetecezza durmuş. Cesîm kaidesinden, Şemsü'ş-Şümusa kadar, nuranî bir kutru var, tam kutrun ortasında, insan ayakta durmuş, emaneti beklermiş. İnsandan ta zerreye, hem ondan tâ o şemse olan iki mesafe, birbirine müsavi. Kılâde-i hilkatte, bir cevher-i feridmiş. Zira o cevher-i yegâne, Muhammedü'l-Hâşimî (A.S.M.) olan dürr-ü yetime, bir sadef-i latîftir; insan enmuzec-i câmi'dir, gayb ve şehadet tutmuş. Bütün avalimlere, birer penceresi var; onunla onlara bakar. Malûm bâtın ve zâhir, on hâssasından başka, çok hâsseleri varmış. Şâmme zaika gibi; saika da bir hisdir, şaika diğer bir his. İkisi de pek hassas, akıl ve nazar girmemiş, çok yerlerde gezermiş. Hiss-i kable'l-vuku' ile, rü'ya-yı sadık ile, hem de keşf-i sahihle, derkolunan çok şeyler, miftahları bu hisler, ellerinde tutarmış. * * * Asar-ı Bediiyye - 644 Biri dedi: "Nedendir, haml-i emanet olan, mertebe-i azîme. Yalnız insanoğlu onunla tekrim edilmiş, onunla halife olmuş?" Derim: "Zira o evsat, ﺧَﻴْﺮُ ﺍﻟْﺎُﻣُﻮﺭِ ﺍﻟْﺎَﻭْﺳَﻂُ Kâinatın vücudu, bir şekl-i mahrutidir, sivri ucunda cüz'-i lâyetecezza durmuş. Cesîm kaidesinden, Şemsü'ş-Şümusa kadar, nuranî bir kutru var, tam kutrun ortasında, insan ayakta durmuş, emaneti beklermiş. İnsandan ta zerreye, hem ondan tâ o şemse olan iki mesafe, birbirine müsavi. Kılâde-i hilkatte, bir cevher-i feridmiş. Zira o cevher-i yegâne, Muhammedü'l-Hâşimî (A.S.M.) olan dürr-ü yetime, bir sadef-i latîftir; insan enmuzec-i câmi'dir, gayb ve şehadet tutmuş. Bütün avalimlere, birer penceresi var; onunla onlara bakar. Malûm bâtın ve zâhir, on hâssasından başka, çok hâsseleri varmış. Şâmme zaika gibi; saika da bir hisdir, şaika diğer bir his. İkisi de pek hassas, akıl ve nazar girmemiş, çok yerlerde gezermiş. Hiss-i kable'l-vuku' ile, rü'ya-yı sadık ile, hem de keşf-i sahihle, derkolunan çok şeyler, miftahları bu hisler, ellerinde tutarmış. * * * Asar-ı Bediiyye - 644 Biri dedi: "Nedendir, haml-i emanet olan, mertebe-i azîme. Yalnız insanoğlu onunla tekrim edilmiş, onunla halife olmuş?" Derim: "Zira o evsat, ﺧَﻴْﺮُ ﺍﻟْﺎُﻣُﻮﺭِ ﺍﻟْﺎَﻭْﺳَﻂُ Kâinatın vücudu, bir şekl-i mahrutidir, sivri ucunda cüz'-i lâyetecezza durmuş. Cesîm kaidesinden, Şemsü'ş-Şümusa kadar, nuranî bir kutru var, tam kutrun ortasında, insan ayakta durmuş, emaneti beklermiş. İnsandan ta zerreye, hem ondan tâ o şemse olan iki mesafe, birbirine müsavi. Kılâde-i hilkatte, bir cevher-i feridmiş. Zira o cevher-i yegâne, Muhammedü'l-Hâşimî (A.S.M.) olan dürr-ü yetime, bir sadef-i latîftir; insan enmuzec-i câmi'dir, gayb ve şehadet tutmuş. Bütün avalimlere, birer penceresi var; onunla onlara bakar. Malûm bâtın ve zâhir, on hâssasından başka, çok hâsseleri varmış. Şâmme zaika gibi; saika da bir hisdir, şaika diğer bir his. İkisi de pek hassas, akıl ve nazar girmemiş, çok yerlerde gezermiş. Hiss-i kable'l-vuku' ile, rü'ya-yı sadık ile, hem de keşf-i sahihle, derkolunan çok şeyler, miftahları bu hisler, ellerinde tutarmış. * * * Asar-ı Bediiyye - 644 Biri dedi: "Nedendir, haml-i emanet olan, mertebe-i azîme. Yalnız insanoğlu onunla tekrim edilmiş, onunla halife olmuş?" Derim: "Zira o evsat, ﺧَﻴْﺮُ ﺍﻟْﺎُﻣُﻮﺭِ ﺍﻟْﺎَﻭْﺳَﻂُ Kâinatın vücudu, bir şekl-i mahrutidir, sivri ucunda cüz'-i lâyetecezza durmuş. Cesîm kaidesinden, Şemsü'ş-Şümusa kadar, nuranî bir kutru var, tam kutrun ortasında, insan ayakta durmuş, emaneti beklermiş. İnsandan ta zerreye, hem ondan tâ o şemse olan iki mesafe, birbirine müsavi. Kılâde-i hilkatte, bir cevher-i feridmiş. Zira o cevher-i yegâne, Muhammedü'l-Hâşimî (A.S.M.) olan dürr-ü yetime, bir sadef-i latîftir; insan enmuzec-i câmi'dir, gayb ve şehadet tutmuş. Bütün avalimlere, birer penceresi var; onunla onlara bakar. Malûm bâtın ve zâhir, on hâssasından başka, çok hâsseleri varmış. Şâmme zaika gibi; saika da bir hisdir, şaika diğer bir his. İkisi de pek hassas, akıl ve nazar girmemiş, çok yerlerde gezermiş. Hiss-i kable'l-vuku' ile, rü'ya-yı sadık ile, hem de keşf-i sahihle, derkolunan çok şeyler, miftahları bu hisler, ellerinde tutarmış. * * * Asar-ı Bediiyye - 644
  • Biri dedi: "Nedendir, haml-i emanet olan, mertebe-i azîme. Yalnız insanoğlu onunla tekrim edilmiş, onunla halife olmuş?" Derim: "Zira o evsat, ﺧَﻴْﺮُ ﺍﻟْﺎُﻣُﻮﺭِ ﺍﻟْﺎَﻭْﺳَﻂُ Kâinatın vücudu, bir şekl-i mahrutidir, sivri ucunda cüz'-i lâyetecezza durmuş. Cesîm kaidesinden, Şemsü'ş-Şümusa kadar, nuranî bir kutru var, tam kutrun ortasında, insan ayakta durmuş, emaneti beklermiş. İnsandan ta zerreye, hem ondan tâ o şemse olan iki mesafe, birbirine müsavi. Kılâde-i hilkatte, bir cevher-i feridmiş. Zira o cevher-i yegâne, Muhammedü'l-Hâşimî (A.S.M.) olan dürr-ü yetime, bir sadef-i latîftir; insan enmuzec-i câmi'dir, gayb ve şehadet tutmuş. Bütün avalimlere, birer penceresi var; onunla onlara bakar. Malûm bâtın ve zâhir, on hâssasından başka, çok hâsseleri varmış. Şâmme zaika gibi; saika da bir hisdir, şaika diğer bir his. İkisi de pek hassas, akıl ve nazar girmemiş, çok yerlerde gezermiş. Hiss-i kable'l-vuku' ile, rü'ya-yı sadık ile, hem de keşf-i sahihle, derkolunan çok şeyler, miftahları bu hisler, ellerinde tutarmış. * * * Asar-ı Bediiyye - 644 Biri dedi: "Nedendir, haml-i emanet olan, mertebe-i azîme. Yalnız insanoğlu onunla tekrim edilmiş, onunla halife olmuş?" Derim: "Zira o evsat, ﺧَﻴْﺮُ ﺍﻟْﺎُﻣُﻮﺭِ ﺍﻟْﺎَﻭْﺳَﻂُ Kâinatın vücudu, bir şekl-i mahrutidir, sivri ucunda cüz'-i lâyetecezza durmuş. Cesîm kaidesinden, Şemsü'ş-Şümusa kadar, nuranî bir kutru var, tam kutrun ortasında, insan ayakta durmuş, emaneti beklermiş. İnsandan ta zerreye, hem ondan tâ o şemse olan iki mesafe, birbirine müsavi. Kılâde-i hilkatte, bir cevher-i feridmiş. Zira o cevher-i yegâne, Muhammedü'l-Hâşimî (A.S.M.) olan dürr-ü yetime, bir sadef-i latîftir; insan enmuzec-i câmi'dir, gayb ve şehadet tutmuş. Bütün avalimlere, birer penceresi var; onunla onlara bakar. Malûm bâtın ve zâhir, on hâssasından başka, çok hâsseleri varmış. Şâmme zaika gibi; saika da bir hisdir, şaika diğer bir his. İkisi de pek hassas, akıl ve nazar girmemiş, çok yerlerde gezermiş. Hiss-i kable'l-vuku' ile, rü'ya-yı sadık ile, hem de keşf-i sahihle, derkolunan çok şeyler, miftahları bu hisler, ellerinde tutarmış. * * * Asar-ı Bediiyye - 644 Biri dedi: "Nedendir, haml-i emanet olan, mertebe-i azîme. Yalnız insanoğlu onunla tekrim edilmiş, onunla halife olmuş?" Derim: "Zira o evsat, ﺧَﻴْﺮُ ﺍﻟْﺎُﻣُﻮﺭِ ﺍﻟْﺎَﻭْﺳَﻂُ Kâinatın vücudu, bir şekl-i mahrutidir, sivri ucunda cüz'-i lâyetecezza durmuş. Cesîm kaidesinden, Şemsü'ş-Şümusa kadar, nuranî bir kutru var, tam kutrun ortasında, insan ayakta durmuş, emaneti beklermiş. İnsandan ta zerreye, hem ondan tâ o şemse olan iki mesafe, birbirine müsavi. Kılâde-i hilkatte, bir cevher-i feridmiş. Zira o cevher-i yegâne, Muhammedü'l-Hâşimî (A.S.M.) olan dürr-ü yetime, bir sadef-i latîftir; insan enmuzec-i câmi'dir, gayb ve şehadet tutmuş. Bütün avalimlere, birer penceresi var; onunla onlara bakar. Malûm bâtın ve zâhir, on hâssasından başka, çok hâsseleri varmış. Şâmme zaika gibi; saika da bir hisdir, şaika diğer bir his. İkisi de pek hassas, akıl ve nazar girmemiş, çok yerlerde gezermiş. Hiss-i kable'l-vuku' ile, rü'ya-yı sadık ile, hem de keşf-i sahihle, derkolunan çok şeyler, miftahları bu hisler, ellerinde tutarmış. * * * Asar-ı Bediiyye - 644 Biri dedi: "Nedendir, haml-i emanet olan, mertebe-i azîme. Yalnız insanoğlu onunla tekrim edilmiş, onunla halife olmuş?" Derim: "Zira o evsat, ﺧَﻴْﺮُ ﺍﻟْﺎُﻣُﻮﺭِ ﺍﻟْﺎَﻭْﺳَﻂُ Kâinatın vücudu, bir şekl-i mahrutidir, sivri ucunda cüz'-i lâyetecezza durmuş. Cesîm kaidesinden, Şemsü'ş-Şümusa kadar, nuranî bir kutru var, tam kutrun ortasında, insan ayakta durmuş, emaneti beklermiş. İnsandan ta zerreye, hem ondan tâ o şemse olan iki mesafe, birbirine müsavi. Kılâde-i hilkatte, bir cevher-i feridmiş. Zira o cevher-i yegâne, Muhammedü'l-Hâşimî (A.S.M.) olan dürr-ü yetime, bir sadef-i latîftir; insan enmuzec-i câmi'dir, gayb ve şehadet tutmuş. Bütün avalimlere, birer penceresi var; onunla onlara bakar. Malûm bâtın ve zâhir, on hâssasından başka, çok hâsseleri varmış. Şâmme zaika gibi; saika da bir hisdir, şaika diğer bir his. İkisi de pek hassas, akıl ve nazar girmemiş, çok yerlerde gezermiş. Hiss-i kable'l-vuku' ile, rü'ya-yı sadık ile, hem de keşf-i sahihle, derkolunan çok şeyler, miftahları bu hisler, ellerinde tutarmış. * * * Asar-ı Bediiyye - 644
    1. j
      1. ı
      Show full summary Hide full summary

      Similar

      OCR AS Biology - Enzymes
      Chris Osmundse
      9 History- The Treaty of Versailles
      melgallagher
      GCSE Biology AQA
      isabellabeaumont
      MCAT Review: Human Skeletal System
      toronto416
      Hitler's Chancellorship
      c7jeremy
      English / FRUIT
      Jan Laxckey
      F211- Module 1 Cells, exchange and transport
      eilish.waite
      Maths GCSE - What to revise!
      livvy_hurrell
      Key policies and organisations Cold War
      E A
      MAPA MENTAL DISEÑO GRAFICO
      puntoideascali
      1PR101 2.test - Část 8.
      Nikola Truong