Creado por Beyhan Kurt
hace más de 2 años
|
||
faydalı 'Size göre bu kitap faydalı mı?'
değişiklik 'Hükümet değişiklik yapmak zorunda.'
heyet 'Bizim yeni bir heyete ihtiyacımız var.'
sence 'Sence,Türkçe kolay mı?'
şirket 'Şirketin yeni bir muhasebeciye ihtiyacı var.'
yabancı 'Yabancı müzik dinlemeyi seviyorum.'
affetmek/-I 'Bunca şeyden sonra seni affetmem imkansız.'
arzu etmek/-I 'Ne arzu edersiniz?'
belirtmek 'Başkan bunun önemli bir şey olmadığını belirtti.'
çalışmak 'Çok yorgun olmama rağmen çalıştım.'
eklemek/-A 'Her yıl sınıfa yeni biri ekleniyor.'
emretmek/-A&-I 'Ne emredersiniz efendim?'
engellemek/-I 'Yüksek sesli müzik çalışmasını engelledi.'
hazırlamak/-I 'Yarınki toplantı için bir rapor hazırladım.'
hoşlanmak/-DAn 'Onun davranışlarından hoşlanmıyorum.'
ısrar etmek/-DA 'Her konuda çok ısrar ediyorsun.'
istemek/-I 'Müdür Fatih'in de toplantıya katılmasını istiyor.'
izin vermek/-A 'Babam gece dışarı çıkmama izin vermedi.'
karar vermek/-A 'Henüz karar vermedim.'
karışmak/-A 'Başkasının işine karışma!'
karşı çıkmak/-A 'Milletvekilleri yeni tasarıya karşı çıktı.'
kızmak/-A 'Ev ödevini yapmamasına rağmen öğretmeni ona kızmadı.'
korkmak/-DAn 'Teyzem uçağa binmekten çok korkuyor.'
mani olmak/-A 'Arkadaşı içkili araba kulanmasına mani oldu.'
memnun olmak/-A,DAn 'Bizimle partiye gelmene memnun olduk.'
müsaade etmek/-A 'Kalemini almama müsaade eder misin?'
neden olmak/-A 'Sigara ölümüne neden oldu.'
nefret etmek/-DAn 'Devamlı ofiste çalışmaktan nefret ediyorum.'
önermek/-I 'Onun daha çok çalışmasını önerdik.'
önlemek/-I 'Polis olayları önledi.'
rica etmek/-I 'Benim doğruyu söylememi rica etti.'
sebep olmak/-A 'Bu hastalığa ne sebep oldu?'
sevinmek/-A 'Bu habere çok sevindim.'
sıkılmak 'Bu filmden çok sıkıldım.'
söylemek/-A 'Tatilde ne yaptığınızı söyleyin.'
şikayet etmek/-DAn 'Müşteri soğuk çorbadan şikayet etmedi.'
tavsiye etmek/-I 'Hangi ülkede çalışmamı tavsiye edersiniz?'
teklif etmek/-A&-I 'Bu araba için kaç lira teklif ettiler?'
üzülmek/-A 'Çocuklar tatile gidemedikleri için çok üzüldüler.'
yardım etmek/-A 'Lavaboyu tamir etmeme yardım edecek misin?'
yol açmak/-A 'Alkollü sürücü kazaya yol açtı.'