Created by sevim hazar
almost 8 years ago
|
||
Question | Answer |
Erdemleri incelerken bir “Orta Olma” kavramından da söz eder. Ahlâki erdem, ona göre aslında orta olmayı hedefler. Nedir bu orta olma? Her eylemde ya da duyguda, kötüye ya da erdemsizliğe denk düşen iki aşırı uç, gereğinden fazla olan ve gereğinden az olan bulunur. Bu iki ucun ortasında ise, iyi ve erdemli olan, tam gereği kadar olan yer alır. Korku örneğini ele alırsak, bir aşırı uçta gereğinden fazla korku, “korkulması gerekmeyen şeylerden korkmak”, diğer aşırı uçta ise, cüretlilik, “korkulacak şeylerden korkmamakta aşırıya kaçan kişi”nin cüretliliği yer alır. Bu ikisinin arasında ise, gereği kadar korku, ya da “orta” olarak yiğitlik bulunur: “O halde (…) yiğitlik, sözünü ettiğimiz konularda cesaret edilecek ve korkulacak şeylerle ilgili orta olmalıdır” | |
SOKRATES | ahlak görüşü iki düşünceden ibarettir: 1- Erdem bir bilgidir. 2- Kimse bilerek kötülük yapmaz. |
mutluluğu sağlayabilecek şey iyilikten başkası değildi.İyi” en yüksek ideaydı ve şeylerin doğalarının tamlığını ifade ettiği için “İyi” ideası gerek insanın, gerek toplumun yetkinliğini temsil etmekteydi. Bu yüzden iyiye benzeyen, mümkün olduğunca iyi olmaya çalışan bir insan, aynı zamanda kendi doğasını tamamlamak yolunda mesafe kat etmiş, kendine yeterli hâle gelmiş insandır. Bu yüzden mutlu olmak isteyen herkesin iyiyi istemesi, iyiyi hayatının amacı sayması gerekmekteydi | |
EPİKÜR | Temel amacın mutluluğa ulaşmak olduğunu Ьelirtir. Felsefenin görevi de buna göre Ьelirlenmiştir, insanın mutluluğa giden yolunu araştırmak. Klasik felsefenin soyut tartışmalarıyla Epikuros bu hedefin dışında ilgilenmemiştir. Mantık da, doğru yaşama ulaşmak iςin gerekli olan bilginin üretilmesini sağlayan bir araçtır. Doğru bilgi olmadan doğru eylemlilik olmayacaktır; doğru bilginin ölçütü ise ikili bir temele sahiptir, ilki duyu verileri ikincisi ise haz ve acı duyumlarıdır.insan, tanrı ve ölüm korkusundan kurtulmalıdır . Kuruntulardan ve önyargılardan arınarak buna ulaşılabilir. |
ahlakın kaynağını, insani varlığı aşan herhangi bir dış, aşkın ilkede bulmaz. Ona göre ahlakın kaynağı tanrı bile değil, insandır. Hangi insan sorusuna ise ‘akıllı insan’ diye cevap verir. Akıl, ahlakı olan insanlarda kendini vicdan olarak ortaya koyar ödeve uygun eylemlerle, ödevden doğan eylemler arasında da bir ayrım yapar. Örneğin, bakkalın çocuğu kandırmaması, ödeve uygundur fakat ödevden doğmayabilir. | |
göre ahlak, topluma (kapalı) ve sezgiye (açık) dayalı olarak ikiye ayrılır. Topluma dayalı olan ahlak kapalı ahlaktır. Kapalı ahlak toplumsal alışkanlıkları, töreleri, yasaları sürdürmeyi amaçlayan, kendi içine kapalı olan ahlaktır. Kapalı ahlak; topluma bağlılığından toplumu aşamayan bir ahlak olmasından ötürü evrensel nitelik kazanamaz. Sezgiye dayalı ahlak açık ahlaktır. Açık ahlak; hareket temelini insanda bulan ve kendini toplumla sınırlamayan ahlaktır. Bu insanı kendini geliştirmesine ve özgürleşmesine yöneltir, bu da ahlakı evrensel bir niteliğe ulaştırır. |
Want to create your own Flashcards for free with GoConqr? Learn more.