Miscellaneous-Verbs (Beginner)

Beschreibung

Miscellaneous-Verbs (Beginner)
Beyhan Kurt
Karteikarten von Beyhan Kurt, aktualisiert more than 1 year ago
Beyhan Kurt
Erstellt von Beyhan Kurt vor mehr als 2 Jahre
26
2

Zusammenfassung der Ressource

Frage Antworten
açıklama yapmak "Başkan Obama dün bir açıklama yaptı" make a statement (v) "President Obama made a statement yesterday"
alışveriş yapmak/-DA/-DAn "Ben geçen hafta sonu Macys'de/den alışveriş yaptım" shop (v) "Last weekend I shopped at/from Macy's"
almak/-I &-DA/DAn "Macys'den güzel bir ceket aldım" buy, take, get, receive (e.g. an email) (v)"I bought a nice jacket from Macy's"
anlamak/-I "Türkçe'yi iyi anlıyorum" understand (v) "I understand Turkish well"
aramak/-I "Arkadaşım dün beni aradı" look for, search, call (on the phone) (v) "My friend called me yesterday)
ayrılmak/-DAn "Ben Türkiye'den 20 yıl önce ayrıldım" depart, separate, leave (v) "I left Turkey twenty years ago"
bakmak/-A "Ben arabaya baktım" look; look after (v) "I looked at the car"
başlamak (intrans.) "Ders başladı" start, begin (v) "The class started"
başlamak/-A "Öğretmen derse başladı" start (v) "The teacher started the class"
beklemek/-I "Sizi kafeteryada bekledim" wait for (v) "I waited for you at the cafeteria"
bilmek/-I "Ben Türkçe'yi iyi biliyorum" know (v) "I know Turkish well"
binmek/-A "Bu sabah Ballston'dan taksiye bindim" get on (v) "I took a cab from Ballston this morning"
bitirmek/-I (transitive) "Ev ödevimi bu sabah bitirdim" finish (something) (v) "I finished my homework this morning"
bitmek (intrans.) "Ev ödevim bu sabah bitti" finish (v), end (v) "My homework finished this morning"
bırakmak/-I (transitive) "Sigarayı 10 yıl önce bıraktım" quit; leave (v)
büyümek/-DA "Ben İzmir'de büyüdüm" grow up (v) "I grew up in İzmir"
çalışmak/-A "Ben FSI'da Türkçe öğrenmeye çalışıyorum" try to (v) "I am trying to learn Turkish at FSI"
çalışmak/-DA "Ben FSI'da öğretmen olarak çalışıyorum" work (v) "I work as a teacher at FSI"
çıkmak/-DAn "Ben dün FSI'dan saat 4'te çıktım" leave, exit (v) "I left FSI at 4 o'clock yesterday"
davet etmek/-I "Ali beni bir partiye davet etti" invite (v) "Ali invited me to a party"
dinlemek/-I "Ben arabada müzik dinledim" listen (v) "I listened to music in the car"
dinlenmek/-DA "Ben tatilde çok dinlendim" rest (v) "I rested well during holiday"
doğmak/-DA "Ben İstanbul'da doğdum" born (v) "I was born in İstanbul"
dönmek/-DAn (intrans.) "Ben Washington'a eylülde döndüm" return, come back (v) "I returned to Washington in September"
geç kalmak/-A "Ben bu sabah derse geç kaldım" being late (v) "I was late to the class this morning"
getirmek/-I (transitive) "Öğle yemeği için her gün evden sandöviç getiriyorum" bring (v)
gezmek/-I/-DA "Ben Washington'da müzeleri gezdim" tour (v) "I toured the museums in Washington"
girmek/-A "Ben bu sabah sınıfa saat 8'de girdim" enter (v) "I entered the classroom 8 o'clock this morning"
gitmek/-A "Ben tatilde Boston'a gittim" go (v) "I went to Boston on holiday"
görev yapmak/-DA "O, 3 yıl Adana'da görev yaptı" serve, work (v)
görüşmek/-lA "Gazeteciler Başkan Obama'yla görüştü" get together, have a meeting (v) "The journalists had a meeting with President Obama"
hatırlamak/-I "O diplomatı hatırlamıyorum" remember (v) "I don't remember that diplomat"
hazırlamak/-I "Her hafta ders planı hazırlıyorum" prepare (v) "I prepare lesson plan every week"
hazırlanmak/-A (intrans.) "Her sabah 6'da hazırlanıyorum" get ready; get prepared (v) "I get ready every morning at 6:00am"
hissetmek/-I "Siz tatilde ne hissettiniz?" feel (v) "What did you feel on holiday?"
inmek/-DAn "Ben Ballston'da taksiden indim" get out of, get off (v) "I got out of the cab in Ballston"
istemek/-I "Gazeteciler Başkan Obama'yla görüşmek istedi"" want (v) "The journalists wanted to have a meeting with President Obama"
izlemek/-I "Ben dün gece televizyonda maç izledim" watch (v) "I watched a game on television last night"
kabul etmek/-I "Başkan Obama gazetecileri Beyaz Saray'da kabul etti" accept; receive (v) "President Obama accepted the journalists at the White House"
kalkmak "Ben bu sabah saat 6'da kalktım" get up (v) "I got up at 6 o'clock this morning"
kalmak/-DA "Biz New York'ta 3 gün kaldık" stay (v) "We stayed 3 days in New York"
katılmak/-A "Ben bu sabah bir toplantıya katıldım" to attend, to join (v) "I attended a meeting this morning"
kaybetmek/-I (transitive) "Telefonumu kaybettim" lose (v) "I lost my phone"
kaybolmak (intrans.) "Telefonum kayboldu" lost (v) "My phone got lost"
konuşmak/-lA "Biz sınıfta öğretmenle konuştuk" talk (v) "We talked to the teacher in the classroom"
koşmak/-DA "Dün parkta 1 saat koştum" run (v) "I ran in the park for an hour"
mezun olmak/-DAn "Ben 1990'da üniversiteden mezun oldum" graduate (v) "In 1990 I graduated from the college"
öğretmek/-I/-A "Ben Türkçe öğretiyorum" teach (v) "I am teaching Turkish"
okumak/-I "Geçen hafta güzel bir kitap okudum" read (v) "I read a good book last week"
olmak "O geçen yıl diplomat oldu" become, be (v) "Last year s/he became a diplomat"
oturmak/-DA "Rockville'de oturuyorum" to reside (v) "I reside in Rockville"
oynamak/-I/-lA "Ben oğlumla basketbol oynadım" play (v) "I played basketball with my son"
rastlamak/-A "Geçen hafta FSI'da bir Türk diplomata rastladım" run into (v) "Last week I ran into a Turkish diplomat at FSI"
satmak/-I "Geçen hafta sonu arabamı sattım" sell (v) "Last weekend I sold my car"
sevmek/-I "Eşim Türk yemeklerini çok seviyor" love (v) "My spouse loves Turkish food"
seyretmek/-I "Her gece televizyon seyrediyorum" watch (v) "I watch TV every night"
tanışmak/-lA " Ben eşimle Türkiye'de tanıştım" meet (for the first time) (v) "I met my spouse in Turkey"
taşınmak/-A/-DAn (intrans.) "(Türkiye'den) Amerika'ya 25 yıl önce taşındık" move (v) "We moved (from Turkey) to USA 25 years ago"
tutuklamak/-I "Polis, adamı tutukladı" arrest (v) "Police arrested the man"
tutuklanmak (passive) "Adam tutuklandı" arrested (v) "Man got arrested"
uğramak/-A "Ben dersten sonra bir bara uğradım" stop by (v) "After the class I stopped by a bar"
unutmak/-I "Bazı Türkçe kelimeleri unutuyorum" forget (v) "I forget some of the Turkish words"
uyumak "Dün gece 7 saat uyudum" sleep (v) "Last night I slept 7 hours"
yapmak/-I "Dün akşam bir saat spor yaptım" make, do (v) "I worked out for an hour last night"
yatmak "Dün gece erken yattım" go to bed (v) "I went to bed early last night"
yazmak/-I/-A "Ben arkadaşıma bir e-posta yazdım" write (v) "I wrote an e-mail to my friend"
yemek/-I "Bu sabah sandöviç yedim" eat (v) "I ate sandwich this morning"
yürümek/-A/-DA/-DAn "Dün FSI'dan eve yürüdüm" walk (v) "Yesterday I walked home from FSI"
ziyaret etmek/-I "Geçen hafta müzeleri ziyaret ettim" visit (v) "I visited museums last week"
Zusammenfassung anzeigen Zusammenfassung ausblenden

ähnlicher Inhalt

Globalisierung
AntonS
Maria Montessori - Hilf mir, es selbst zu tun
Nika L.
Bildungszitate
Laura Overhoff
Systemwissenschaften 1 Teil Jäger
Gustav Glanz
IKA-Theoriefragen Serie 05 (15 Fragen)
IKA ON ICT GmbH
Vetie PathoHisto 2018
Juliane Arendt
Vetie Pharma 2019
Lea Schmidt
Vetie Geflügelkrankheiten altfragen teil 2
Taissa Fraga de Almeida
STADA Jörg Matthes 2021
Julia W.
Vetie Berufsrecht 2019
Mascha K.